Felsefenin Felsefesi

Doğru sorularla çözüm buluyoruz aslında iyileşiyoruz.

Dr. Jordan Poppenk ve ekibi, araştırmalarında ortalama bir insanın zihninde yaklaşık 6 binden fazla düşünce ürettiğini keşfetti. Çalışmalar, bir insanın beynindeki düşüncenin başlangıç ve bitiş noktalarını ortaya koyabiliyor. Ekip, bir insanın odaklandığında meydana gelen tek bir fikri izole etmeyi başararak “düşünce solucanı” adını verdikleri zihin sürecinin o insanın kişiliğine dair çeşitli yönlerin de tahmin edilmesini sağlayacağını ortaya koydu. Bilim insanları şimdilerde bu çalışmanın motivasyonuyla insanların ne düşündükleri yerine belirli şeyleri ne zaman düşündükleri sorusuna yanıt bulmaya çalışıyor.

Bu araştırmanın öznesi insan, nesnesi ortalama ömründe (365 x80) x 6 binden fazla ürettiği düşünce.
175.200.000.
Bu tek bir insanın ürettiği enerji, diğer canlılar gibi bir biyolojik bedene sahipken onu insanlaştıran düşünceleridir. Üretilen düşünce ve bilgiler ancak insani boyutta anlamlı kabul edilebilir(bir yarasa ya da marslıyı karşıma almak istemem.
Peki 175.200.000 düşünceden hangisi gerçek? yanılgı? doğru ya da yanlış? hakikatidir?

Felsefenin hedef aldığı düşüncenin kendisidir. Aracı ise doğru sorular. Felsefe yaparken ‘’kişilik kazanmış düşünce solucanları’’ yüzeye çıkar. Ben buna felsefi sorular düşüncede gizlenmiş anlamları sobeler diyorum. Felsefe yapmak aslında doğru soruyu sorabilme sanatıdır. Yanıtlara acele etmeden yaklaşır çünkü etkin zihinsel süreçleri başlatmayı önemser. Yüzeye çıkan düşünce yanılgı mı yoksa hakikati mi… öznesiyle yüzleştirir. Yüzleşme eylemi iyi’leştirir mi? Ne dersin?Tarihi yazan da sorulmuş güçlü sorular değil midir zaten. Kendi zamanı içinde her zaman cevap verilmese de zihinsel süreci başlatmış olması nesillerin hakikatini yaratacak kadar etkili olmuştur.

Bundan ilham alarak, yaşadığım toplumda milyarlarca üretilmiş düşünce solucanlarının arasından farklı bir olasılığa pencere açabilmenin cesaretiyle doğru sorularla çözüm bulup iyileşeceğimize inanıyorum.